Herkese içinizi döker misiniz? Veya herkese içini dökmek doğru mudur? Bu soru sanırım herkese göre değişkenlik arz eder. Samimi olduğun dostlarla olan muhabbetten bahsetmiyorum. Hiç tanımadığın veya yeni yeni tanıdığın biriyle olan derin sohbetten söz ediyorum. Neden öyle birine içimin derinliklerinde gizlediğim hissiyatlarımı anlatayım? O kişiyle daha yakın olmak için derseniz, küçük küçük tanımaklarla aşina olunduğunu ifade ederim ben de. Basit sohbetlerle, aile, iş, hobiler vs. bunlarla o kişi küçük küçük tanınır. Bu muarefe sırasında, o kişinin derunundaki gizleri hissedersin. Sonrasında içindeki dürleri keşfe çıkarsın. Ama diğer türlüsü, bana biraz korkutucu geliyor. Yeni tanıştığım o kişiyle böylesi derin sohbetlerin altında eziliyorum. Elbette anlamlı sohbetler yapacağız, yeni cevherler arayacağız açık denizlerde. Ama bunu yaparken, sahile demirimizi atmayalım mı? Bu, güven duyduğun alandır. O kişiyi tanımak demiri sağlam atmaktır. Sonrasında istediğin kadar açıl o uçsuz bucaksız denizde. Ben ilişkilerde böyle olması gerektiğini düşünüyorum. Kimisi soğukluk der buna belki, kimisi de içe kapanıklık. Herkes insanlarla çok kolay iletişim kuran, o şen şakrak tiplerden olmak zorunda mı? Dikkat ettiğimizde, o kişilerin o denizde asla çok açılamadığına şahit oluruz. Zira demir atmamışlardır en başta.
Aklıma takılan bu konuyu böylece kaleme almış oldum. Bazıları kalbine dökülenleri ne de güzel lisanına aktarır değil mi? Bu konuya ayrıca değineceğim, çünkü yıllarca içimde ukde olan bir şeydir, kendini ifade etmek. O zamana kadar, Allah'a emanet.
Yorumlar
Yorum Gönder